ÜRİNER SİSTEM HASTALIKLARI
VE
CİNSEL FONKSİYON BOZUKLUKLARI

Sertleşme Bozukluğu

Cinsel sağlık, genel sağlığın önemli bir parçasıdır. Cinsel sağlığın yerinde olması fiziksel ve psikolojik sağlığı destekler. Ayrıca kişinin öz güveni açısından da bir hayli öneme sahiptir.

Toplumda Görülme Sıklığı Nedir?

Tüm toplumlardaki erkekler için cinsel sağlık önemlidir. Özellikle sertleşme, erken boşalma ve prostat ile ilişkili sorunlar, karşımıza sık çıkan erkek cinsel sorunlarındandır. Örneğin, ülkemizde yapılan bir çalışmada, sertleşme sorununa (Ereltil disfonksiyon=ED de denilmektedir) rastlanma oranı 40-70 yaş sonrası erkekler için yaklaşık %30 olarak bulunmuştur.

İyi huylu prostat büyümesinin (Benign prostat hiperplazisi=BPH de denilmektedir) 40 yaş üstü erkeklerde görülme sıklığı %40 iken, yaşla beraber bu oranın arttığını ve 80 yaş üstü erkeklerde görülme sıklığının %90 civarına ulaştığını bildiren yayınlar vardır.

Erken boşalmaya (prematüre ejakülasyon olarak da adlandırılmaktadır) rastlanma oranları, yapılan çalışmalara göre değişiklik göstermekle birlikte %5-40 olarak bildirilmiştir. Bu rahatsızlıkların, yaş ilerledikçe rastlanma oranı da artmaktadır.

Sertleşme Sorunu (Erektil Disfonksiyon) Sertleşme Nasıl Meydana Gelir?

Karmaşık bir mekanizmaya sahip sertleşme için cinsel uyaran (düşüncesel-görüntü veya fiziksel-ses, koku) gereklidir. Beyin, kan damarları, sinir ve kasların uyum içinde çalışması ile gerçekleşir.

Ne Zaman Sertleşme Sorunundan Bahsedilebilir?

Eğer bir erkek uygun ortam ve uyaran olmasına rağmen, sertleşemiyor veya başta sertleşiyor ama sertleşme cinsel ilişkinin sonuna kadar sürmüyorsa ve bu sorun 3-6 aylık bir süre boyunca devam ediyor veya tekrarlıyorsa sertleşme sorunu açısından bir hekime başvurmak gerekmektedir.

Sertleşme Sorununun Risk Faktörleri Nelerdir?

Yaş, şişmanlık, fiziksel aktivite eksikliği, diyabet hastalığı, yüksek tansiyon, kan yağları dengesizlikleri ve bazı ilaçlar etmenler arasında sayılabilir.

Sertleşme Sorununun Nedenleri Nelerdir?

Çoğu zaman, birden fazla nedeni bulunmaktadır. Nedenler psikolojik, fiziksel (damar hastalıkları-diyabet, yüksek tansiyon, kan yağları yüksekliği, ilaçlar, hormon durumu vb.) veya her ikisinin kombinasyonuna bağlı olabilir.

Sertleşme Sorunu Tanısı Nasıl Konur, Hangi Testler Yapılmaktadır?

Bu sorun için hekime gitmekten ve hekiminizle konuşmaktan çekinmemek, tanı için ilk şarttır. Hekiminiz hastalık öykünüzü alıp ve muayenenizi yaptıktan sonra gerek gördüğü bazı anketler doldurtabileceği gibi ek incelemeler (kan ve idrar tahlilleri, ultrasonografi vb. tetkikleri) de isteyebilir. Çünkü psikolojik ve fiziksel nedenlerin birbirinden ayrımı, tedavi seçimi açısından önemlidir.

Sertleşme Sorununda Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Psikolojik nedenler için yardım alınmalıdır. Fiziksel nedenlere bağlı sertleşme sorununda nedene yönelik tedavi uygulanabilir. Sertleşme sorunu tedavisinde ağız yoluyla kullanılan ilaçlar, vakum cihazı, penis içine injeksiyon, penis protezi gibi seçeneklerin yanında davranışsal tedavi ve gerekli ise hormon tedavileri uygulanabilmektedir.

Erken Boşalma (Prematüre Ejakülasyon) Boşalma Nasıl Meydana Gelir?

Boşalma beynin bazı bölgeleri ve omurilik vb. merkezlerin yönetiminde, cinsel organların da uyum içinde çalışması ile meydana gelir.

Boşalma Sorunu Tipleri Nelerdir? 2 ana tipe ayrılabilir.

Birincil tipte, erkek ilk cinsel tecrübesinden itibaren bu sorunu yaşıyor olabilir, genelde, hemen vajinaya girmeden önce veya sonrasında 1 dakikadan kısa sürede boşalma söz konusudur; boşalma geciktirilemez. İkincil tipte ise sorunsuz bir dönem sonrası kişi alışılageldiği süreden daha erken boşalır. Genelde boşalma süresi 3 dakika veya daha kısadır, boşalma geciktirilememektedir.

Ne Zaman Tedavi Edilmelidir?

Tedavi kararı her 2 tip için, olumsuz kişisel sonuçlar (gerginlik, hayal kırıklığı ve/veya cinsel ilişkiden kaçınma vb.) söz konusu olduğunda partner ile birlikte alınmalıdır.

Boşalma Sorununun Nedenleri Nelerdir?

İyi bilinmemekle birlikte kişi veya ilişki kaynaklı psikolojik sorunlar, prostat hastalıkları, tiroid bezi hastalığı, sertleşme sorunu varlığı ve bazı ilaçların etken olabileceği düşünülmektedir. 

Boşalma Sorunu Tanısı Nasıl Konur, Hangi Testler Yapılmaktadır?

Bu sorun için hekime gitmekten ve hekiminizle konuşmaktan çekinmemek, tanı için ilk şarttır. Hekiminiz hastalık öykünüzü alıp ve muayenenizi yaptıktan sonra gerek gördüğü bazı anketler doldurtabileceği gibi ek incelemeler (kan ve idrar tahlilleri, ultrasonografi vb. tetkikleri) de isteyebilir.

Boşalma Sorununda Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Lokal veya sistemik uygulanan bazı ilaçlar ve davranışsal tedaviler ile sorun giderilmeye çalışılır.

Prostat Büyümesi Hangi Şikayetlere Sebep Olabilir?

Prostat büyüdükçe idrar yolunu sıkıştırır ve idrar yapmayı engeller ve mesaneyi irite ederek bazı şikayetlere yol açar; İdrara başlarken bekleme; kesik kesik veya çatallı idrar, zayıf idrar akımı, idrar yaparken ıkınma ve zorlanma, sık sık idrar yaparken durma ve yeniden işeme çabaları, idrar torbasının tam boşaltılamaması ve artık idrar hissi, sık sık idrara gitme, ani idrar yapma hissi, idrar sonu damlama, gece birkaç defa uyanıp idrara çıkma , bazı hastalarda idrar kaçırma gibi .

Benign Prostat Hiperlazisi (İyi Huylu Prostat Büyümesi) Neden Olur?

Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, muhtemelen yaşlanmanın doğal bir süreci ve eşlik eden bazı hormonların dengesizliğinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Aile hikayesi de önemlidir.

BPH Risk Faktörleri Nelerdir?
  • Yaş
  • Aile hikayesi
  • Şişmanlık
  • Ereksiyon bozukluğu
  • Fiziksel aktivite eksikliği
BPH Tanısı Nasıl Konur, Hangi Testler Yapılmaktadır?

Hekiminiz, hastalık öykünüzü alıp ve muayenenizi yaptıktan sonra gerek gördüğü bazı anketler yapabileceği gibi ek incelemeler (kan-PSA ve idrar tahlili, ultrasonografi vb.) de isteyebilir.

Ayrıca idrar yapımı sonrası mesanede kalan idrar miktarını ve idrar akım hızını ölçmek amacıyla bazı ileri incelemeler de önerebilir.

BPH’de Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Hasta ve hastalığının durumuna göre ilaç tedavileri veya cerrahi tedavi uygulanabilir.

Aşırı Aktif Mesane Aşırı Aktif Mesane (AAM) Nedir?

Aniden gelen idrar yapma isteği (sıkışma), sık idrara gitme (günde 8’den fazla), gece 1 kereden daha fazla idrar çıkma ve bazı hastalarda kimi zaman veya her zaman sıkışma hissiyle birlikte idrar kaçırma ile seyredebilen bir rahatsızlıktır.

Toplumda Görülme Sıklığı Nedir?

Düşünülenin aksine, toplumda sık görülür. Etkilenen kadın ve erkek oranı benzerdir. Yapılan çalışmalarda görülme sıklığı yaklaşık %5-20 olarak söylenebilir. Yaş ilerledikçe rastlanma oranı da artmaktadır.

Aşırı Aktif Mesane Neden Önemlidir?

Kişi, sorun yaşamamak için sık sık tuvalete gider. Uzun gezi ve yolculuklardan kaçınır. Damlama/ıslanma belli olmasın diye koyu renk ve bol elbiseler giymeye başlar. Alt bezi veya ped kullanmak durumunda kalabilir. İdrara çıkmamak için sıvı kısıtlaması yapmaya çalışır. Uyku kalitesi bozulabilir. Diğer bir deyişle AAM, kişinin sosyal, fiziksel, psikolojik durumunu bozan, kısacası yaşam kalitesini düşüren bir hastalıktır.

Aşırı Aktif Mesane Tanısı Nasıl Konur, Hangi Testler Yapılmaktadır?

Hekiminiz hastalık öykünüzü alıp ve muayenenizi yaptıktan sonra gerek gördüğü bazı anketler doldurtabileceği gibi ek incelemeler (kan ve idrar tahlilleri, ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi vb. görüntüleme tetkikleri) de isteyebilir. Çünkü benzer belirtiler gösterebilen hastalıkların dışlanması gerekmektedir.

Aşırı Aktif Mesanede Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Altta yatan sebep bulunursa düzeltilmelidir. Bununla birlikte ilaç ve ilaç dışı tedavi yaklaşımları birlikte uygulanmalıdır; kahve, çay, alkol tüketiminin kısıtlanması ve aşırı sıvı alımının engellenmesi; bazı ilgili kas çalışmalarının yapılması. İlaç tedavisine başlanmışsa, İlaç etkilerinin geç ortaya çıkabileceği düşünülerek en iyi sonucu alabilmek adına hekimin önerdiği dozda ve sürede ilaç kullanılması, hayati öneme sahiptir. Ayrıca ilk tercih olarak önerilen bu tedaviler etki etmez ise diğer bazı ilaç ve girişimsel tedaviler denenebilir.

Böbrek Yetmezliği

Böbreklerin çalışmasının yavaşlaması veya durmasına bağlı olarak kanda bulunan su, tuz ve diğer minerallerin dengesinin bozulmasıdır.

Böbrekler çalışmadığı zaman mineraller ve atık sıvılar vücutta birikmeye başlar ve bunların seviyeleri yükselmeye başladıkça tehlikeli sonuçlar doğabilir.

Böbrek yetmezliği belirtileri arasında, tuvalete çıktığınızda çok az idrar gelmesi, hiç idrar gelmemesi, bacak ve ayaklarda ödem oluşması ilk sıralarda gelmektedir.

Böbrek Yetmezliği Belirtileri

Böbrek yetmezliğin, ilk aşamalarında herhangi bir belirti, bulgu vermeyebilir. Ancak böbreklerin çalışma kapasitesi düşmeye başladıkça vücuttaki su ve elektrolit dengesi bozulmaya başlamaktadır. Böbrek yetmezliği ilerledikçe güçsüzlük, nefes darlığı görülür. Bu durumda ayaklar ve bacaklar başta olmak üzere vücut genelinde şişlik oluşabilir. Böbrekler, tam kapasite ile çalışmadığı için tuvalette idrar çok az gelebilir ya da hiç gelmez. Diğer belirtileri ise iştah azlığı, mide bulantısı ve kusmadır. Ek olarak zihin karışıklığı, kaygı, sinirlilik hali ve uyku sorunları baş gösterebilir. Böbrek yetmezliğinin diğer bazı belirtileri ise hıçkırık, kas krampları, kas seğirmesi, kaşıntı, göğüs ağrısı, kontrol edilemeyen yüksek tansiyon olarak sıralanabilir.

Böbrek yetmezliği belirtileri, kişiden kişiye değişebilir veya başka bir rahatsızlığın belirtileri ile karışabilir.

Böbrekler, her türlü duruma oldukça kolay uyum gösterebildiğinden böbrek yetmezliğinin ciddi belirtileri, böbrekler geri dönüşümsüz şekilde hasar görene kadar ortaya çıkmayabilir.

Korunmak için belirtiler hafif dahi olsa, normal dışı bir durum fark ettiğinizde vakit kaybetmeden doktor kontrolüne giderek gerekli testleri yaptırmanız önerilmektedir.

Böbrek Yetmezliği Çeşitleri Nelerdir? Böbrek yetmezliği, nedenlerine göre 5 ana şekilde incelenir:

Akut böbrek dışı nedenlere bağlı (prerenal) yetmezlik: Bu tarz yetmezlik, böbreklere gelen kan akışının azalması durumunda yaşanır. Kan akımı azaldığında böbrekler kanı tam anlamıyla filtreleyemez. Bu tarz böbrek yetmezliği, genellikle kan akımını azaltan durumun düzeltilmesiyle birlikte tedavi edilebilir.

Akut böbrek içi (Renal) böbrek yetmezliği: Bu tip yetmezlik, doğrudan böbrekleri etkileyen travmalar sonrasında görülür. Kazalar, böbreklere alınan darbeler, toksin yüklenmesi, böbreklere yeterince oksijen gitmemesi, aşırı kan kaybı, böbrek enfeksiyonları bu tip böbrek yetmezliği nedenleri arasındadır.

Kronik böbrek dışı nedenlere bağlı (prerenal) böbrek yetmezliği: Akut prerenal böbrek yetmezliği tedavi edilmezse ve böbrekler kanı temizleyemezse durum akut içsel böbrek yetmezliğine dönüşür. Bu durumda böbrekler, küçülmeye başlar ve fonksiyonunu zamanla kaybeder.

Kronik içsel böbrek yetmezliği: Böbreklere alınan darbeler, travmalar ve tedavi edilmezse böbrek enfeksiyonları akut içsel böbrek yetmezliğinin kronik içsel böbrek yetmezliğine dönüşmesine neden olabilir.

Kronik böbrek sonrası (Postrenal) böbrek yetmezliği: Bu tip böbrek yetmezliği, idrar yollarının uzun süre tıkalı kalması, önünün kesilmesi ve idrarın vücuttan tam olarak atılamaması sonrasında oluşur.

Riski Artıran Faktörler Nelerdir?

Ana tip yetmezlik sebeplerine ek olarak, çok kısa zamanda aşırı miktarda sıvı kaybı yaşanması, tansiyon ilaçları, kalp krizi, kalp hastalıkları, enfeksiyon, karaciğer yetmezliği, bazı ilaçların (aspirin, ibuprofen, advil vb.) sık kullanımı, lupus hastalığı, kemik iliği kanseri, kolesterol birikimi nedeniyle tıkanan damarlar, aşırı alkol tüketimi, uyarıcı ilaçların kullanımı, kan damarlarında görülen enfeksiyonlar, su ve protein kaybına neden olan ciddi yanıklar ve vücudun susuz kalması verilebilir.

Teşhis Nasıl Yapılır?

Doktorunuz, sizi rahatsız eden belirtilerin neler olduğunu öğrendikten sonra fiziksel muayene yapacaktır. Gün içinde ne kadar idrar yaptığınızı ve idrara çıktığınızda herhangi bir sorun yaşayıp yaşamadığınızı, tansiyon şikayetiniz olup olmadığını ve sizin dikkatinizi çekmeyen ancak size hatırlatabileceği bazı bulguları sorabilir.

Böbrek yetmezliği teşhisinin tam konulabilmesi için çeşitli testler ve prosedürler uygulanmaktadır. İdrar ve kan testleri sizin böbreklerinizin işlevlerini tam olarak yapıp yapmadığının belirlenmesi açısından doktorunuza yardımcı olacaktır.

Böbreklerin boyutlarında ve şeklinde bir değişiklik olup olmadığının görülebilmesi için ultrason ve/veya tomografi gibi görüntüleme yöntemlerine başvurulabilir.

Çok nadiren, bazı durumlarda böbrek biyopsisi yapılması gerekebilir.

Nasıl Tedavi Edilir?

Tedavi, böbrek yetmezliğinin nedenine ve evrelerine bağlı olarak değişmektedir.

Örnek olarak; böbrek yetmezliği kandaki azlığa bağlı ise doktorunuz damar yolundan (entravenöz) sıvı desteği önerebilir.

Bunun tam tersinde ise yani böbrek yetmezliği aşırı sıvı birikimi nedeniyle gelişirse, idrar söktürücü ilaçlar reçetenize eklenebilir.

Hastanın kanında bulunan çeşitli mineral (kalsiyum, potasyum vb.) oranlarını normal düzeylerine getirebilmek için ilaç önerilebilir.

Böbrek yetmezliği nedeniyle, artan kandaki toksinleri vücuttan atabilmek için diyaliz tedavisi gerekebilir. Yapay bir böbrek görevi gören diyaliz makinesi; kanı filtreler, toksinleri temizler ve temizlenmiş kanı vücuda geri verir.

Nasıl Beslenmek Gerekir?

Böbrek yetmezliği tedavisi sırasında ve sonrasında böbrekleri korumak için doğru beslenmek çok önemlidir.

Doktorunuz, durumunuza uygun bir beslenme programını oluşturmak üzere sizi bir beslenme uzmanına (diyetisyen) yönlendirebilir.

Böbrek yetmezliği olan hastalara, böbreklerin üzerine olan yükün azaltılması için genellikle potasyumdan zengin gıdaları az tüketmeleri (muz, portakal, patates, ıspanak, domates vb.), sodyumu kontrol altında tutmaları (konserve gıdalar, dondurulmuş gıdalar, hazır gıdalar, fast-food gıdalar vb.), fosforu sınırlandırmaları (süt, fıstık, kuru yemişler vb.) önerilmektedir.

Börek Yetmezliğinden Nasıl Korunulur?

Böbrek yetmezliğinden korunmak için beslenme düzenine mutlaka uymak gerekmektedir. Böylece böbrekler üzerinde olabilecek zararlı etkilerden kaçınılmış olur.

Tuz tüketimini azaltmak, aşırı yağlı gıdalardan kaçınmak, alkol alımını sınırlandırmak, sigara tüketimini azaltmak ve tüketimi kesmek, böbreklerinizin düzenli çalışmasına yardımcı olacaktır. Bunları ne kadar fazla kullanıyorsanız böbrekleriniz de bu etkileri temizlemek için o kadar fazla çalışmak zorunda kalacaktır.

Devamlı olarak, normalden fazla çalışan böbrekler, sonunda yorulabilir. Yüksek tansiyon ve şeker hastaları, sonraki yıllarda böbrek yetmezliği yaşamamak için doktorun verdiği ilaçları düzenli olarak kullanmalı, tansiyon ve şeker seviyelerini kontrol altında tutmalıdır.